Lüks dediğimizde aklımıza pahalı arabalar, gösterişli evler, marka saatler, çantalar, pahalı kıyafetler geliyor. Bu şekilde bir algının nasıl olduğu ise gün gibi aşikar. Tabi ki sosyal medya ve ana akım medyadaki görsellerle lüks algımız süreç içerisinde değişti.

Paran varsa o lüks arabaya biner en pahalı saatleri takar o çok pahalı olan mekanda yemeğini yer, eğlenirsin.

Yani lüks, parayla satın alınabilen materyale dönüştürülmüş durumda.

Lüks ile gelen mutluluk para ile satın alınabiliyor gibi görünüyor.

Oysaki bir çok insan bu kriterler ele alındığında lüks yaşıyor. (bazıları borçlanarak)

Trafikteki gördüğümüz arabalar, yapılan evlerin strateji gereği belli bir kriterde olması, AVM’lerdeki marka mağazaların bolluğu bize lüksün hızlıca ulaşılabilirliğini gösteriyor.

Kısacası lüks kavramımız normalleşti. Yani artık lüks her yerde ve bol. Ekonomide ki en temel kural bir ürün ne kadar çoksa o kadar değersizdir. Maddesel lüksün arzı çok sonuçta… Talep ise şüpheli…

Fakat yeni dönem anlayışı gereği lüks satın alınabilmekten çıktı. Ve çok kıymetli. Çünkü yeni lüksün arzı yok… Kişinin kendisine bağlı olduğu durumlar söz konusu.

Yeni lüks ne mi?

Sağlıklı ve dinç olmak, güvenilir olmak, mütevazi olabilmek, sadelik ve samimiyet, sakin ve saygılı bir birey olabilmek, zarif bir kadın veya centilmen bir erkek olabilmek bunlar karakter olarak yeni lüks kavramına giriyor.  

Bir yeni lüks de, zamanı yönetebilmek…

Bir kitabı bitirebilmek, kaliteli bir film izleyebilmek, vücut sağlığı için yapılan bir spor. Zamanı kendi öz benliğin için kullanmak.

Bir arkadaşla yapılan yargılanmadan ve yargılamadan, fikirlere saygılı, samimi içten bir sohbet.

Endişesiz, sakin bir ortamlarda gerçek dostluklar.

Ünlü Oyuncu Özgür Aksoy’un Ailesi Dolandırıcılık Mağduru Oldu

Ve en önemlisi içsel huzurla birlikte kendinle barışık ve çözüm odaklı olabilmek…

Gördüğünüz gibi yeni lüksler çok da öyle büyük paralar gerektirmiyor.

Ne yazık ki talep eden çok… Herkesin hayali artık sakin sabahlar, güven, dostluk ve samimiyet…

Ancak bu nitelikleri arz edebilen kişi sayısı çok az olabilmekte birlikte, kaliteyi kendine arz edebilen kişi sayısı da neredeyse yok.

Bu yoğun çalışma temposu içerisinde, aşırı lüks bir arabayla işe gidip gelmek, marka kıyafetlerin içinde stresli günler yaşayıp, pahalı saatlere bakıp zamanın geçmesinin beklemek gerçek lüks mü taşırtılır…

Gördüğümüz gibi 2000’lerden itibaren değişen yaşam şeklimiz yerini tekrar yeniliklere bırakıyor.Sakin ve stressiz hayat artık hepimizin ortak lüksü ve hayali…

Ama yeni lükse sahip olabilmek için, bu satın alınamayacak lükslerin bilincinde olmak bence daha da büyük bir lüks…

Saygılarımla,

Süreyya Kocadağ

Sosyolog

Uzm. Aile Danışmanı

Dikkat Eğitmeni