World News Turkey

Farklı Kuşak; ALFA

Farklı Kuşak; ALFA
6
24 Temmuz 2025 - 13:20

Farklı Kuşak; ALFA

Dünya dönüyor, dönerken de takvimler hızla değişiyor. Takvimlerin değişimi zamanın göreceliliğini anlatırken gözümüzün önünde nesiller akıp geçiyor.

Nesiller akıp geçiyor derken; yaşım ve mesleğim gereği, süreç içerisinde kuşaklar arası farkı çok net gözlemlemeye başladım. Bu arada kuşaklar arası geçişin hızlandığını belirtmek isterim.

Yani bir X kuşağı 20 yıl sürerken, Z kuşağı 12-13 yıl sürdü.2012-2013 yıllarından sonra doğanlar ise Alfa Kuşağı olarak adlandırılıyor. Alfa; yani yönetici. Bazı ailelerde kiminebeveyn kimin çocuk belli olmadığı durumlar dahi gözlemliyorum. Yani çocuk, anne babayı yönetiyor.

Biz X kuşağı; duruma göre Z kuşağının ve Alfa kuşağının ebeveynleri durumundayız. Hatta ilk doğan Z kuşağı anne-baba bile oldular.

Davranış modelleri ve karakterleri arasında inanılmaz farklılık var. Benim kızım Z kuşağı sonu olan kızım bile; çalıştığım Alfaları gördükten sonra “biz böyle değildik” diye arada söylendiğini duymak hoşuma gitmiyor değil.

Alfa kuşağının henüz tam olarak ergenlik dönemi başlamadığı için Z kuşağı ile davranış şekillerine ve ergenlik öncesi döneme göre bakalım.

Z kuşağı biraz daha sağlıklı ürünlerle beslendi ile başlayabilirim. Alfa kuşağının beslendiği ürünlerinin durumunu hepimiz biliyoruz. Aşırı hazır, paketlenmiş ve bol ilaçlı.

Alfa kuşağı ebeveynleri aşırı kaygılı, endişeli, korumacı ve çocukları adına fazla sorumluluk sahibi.

Z kuşağında ebeveynleri şu dönem itibari ile; çocuklarını büyütürken yaptığı aşırı korumacı tutumun sonuçlarını hüzünlü bir şekilde yaşıyor.

Z kuşağı derslerini ve sorumluluklarını zorlansa da mecbur olduğunu bildiği için bir şekilde yerine getiriyordu. Ebeveyn tutumuna göre teknoloji kısıtlaması vardı ve bir şeyleri internetten öğrenmeyi 10-12 yaşlarında keşfetti. Yani dokunmatik ekranlı telefonların davranış şekli bozma etkisini “Alfa kuşağı mensuplarından biraz daha geç yaşadılar. Tabi ki onlarda da biz ebeveynlerin ortak kelimesi “HADİ” dir.

Alfalarda ise; birçok davranışın yaşı önce çekilmiş durumda yani kendilerinin bir birey olduklarının farkındalar. Anne-babalarına kendi istediklerini yaptırmakta çok iyiler. Ancak kendine bağlı öğrenme durumları yaş olarak kayma göstermekte. Burada da anlatmak istediğim; okul yaşamlarında yaptıklarına anlam verememekte, okulda yapılanları zor ve gereksiz bulup önemsememekteler.

Sadece okulu değil, kendi zevk dünyaları çok değerleri ve asla konforlarından vazgeçmek istemiyorlar. Kendilerine sert çıkan görev ve sorumluluklarını hatırlatanlardan kaçıp onlarla çalışmayı bile istemiyorlar. Çünkü zorlanmak Alfaların kullanma kılavuzunda bulunmamakta.

Dil gelişimleri yeterli düzeyde olmamakla birlikte bir çocuğunun okuduğunu anlamama, merak etmeme, zordan kaçmak gibi karakteristik özellikleri mevcut.

Korucuyu anne baba tutumunu çok seviyorlar böylelikle ruhlarında olan tembellik açığa çıkmadan büyüyorlar. Ta ki eğitim hayatı başlayıp hadi artık okuyacaksın, matematik öğreneceksin, kendi işini kendin yapacaksın diyene kadar.Okul ve okulla ilgili yeni şeyleri öğrenmek onlar için pek de gerekli değil. Zaten onlar internetten gerekeni öğreniyorlar. Yanlış öğrendiğini düzeltmenin zorluğunun da farkına varan Alfa, doğruyu öğrenmeyi reddetme davranışını pasif-agresif şekilde belirtmekteler.

Biz ebeveynlerde çocuklarımız kendileri için yaptıklarımızı fark etsin diye bekleyip, sürekli konuşup durumu anlatmaya çalışırken; bizleri ne kadar anladıkları bir bilinmez.

Teknoloji ile çok erken yaşta tanışan bu son versiyon kuşak, her şeyi internetten öğrenmenin kolaylığını yakalamışken yoğun bir şekilde teknoloji bağımlısı bireyler. Okuma-yazma bilmeseler bile sesli komutla her şeye ulaşabilme becerisine sahipler.

Sistem de onları teknolojiye yönlendiriyor. Okulda tabletten verilen ödevler, yapılacak tüm etkinliklerin teknolojik ortamda olması gibi…

Fakat bu kadar teknoloji hayatımızdayken bu çocuklardan kağıt ortamında yapılan sınavlarda başarı ve derece bekliyoruz.

Önce renkli ve eğlenceli dünyayı gösterip oraya bağımlı kılıp, ardından kitap, defter, kalem üçlüsü ile başarılı olmasını bekliyoruz.

Teknolojiyi bu kadar hızlı kullanmaları, beynin haz ile ilgili bölümünde de dezenformasyon yaratmakta, böylelikle ellerine aldıkları teknoloji dışında her şey onlara aşırı sıkıcı gelmekte. Hız olmayan yerde haz yok!

Biz bu çocukların yerinde olsak ne yapardık? Hiç düşündük mü? Ama şuan ki aklımızla değil, onlarla aynı pencereden bakarak…

Yapılması gerekenleri aslında hepimiz biliyoruz.

Siz değerli ebeveynlere tek tavsiyem “Tutarlı” olmanızdır.

Saygılarımla;

Süreyya KOCADAĞ

Sosyolog-Uzm. Aile Danışmanı

Dikkat ve Özel Öğrenme Güçlüğü Eğitmeni

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.